Sürekli değişen dünyada , ilişkisel ve ilişkisel olmayan veritabanlarını çevreleyen veriler farklı değillerdir .Her ikisininde kullanıcıları fazla olsa da , duruma ve şartlara göre kullanımları değişebilmektedir.
Grafik :1
Sayılar yalan söylemez . Bir yerde ya da bir durumda değişiklik varsa bunun da bir sebebi yada kanıtı vardır. Grafik 1'de ilişkisel veri tabanlarına talep oranlarının 2 yıllık değişimi görülmektedir. Farkedeceksiniz ki diğer ilişkisel veritabanlarında bir durgunluk görülürken, LAMP bileşenlerinden birinin ( MySql) trajedik düşüşü görülmektedir. Uzmanlar bunu Oracle'ın Sun'u satın almasıyla beraber Mysql'in Oracle'a geçmesine bağlıyor. Haklı da olabilirler. Oracle'ın her iki db'ye sahip olması ve her ikisininde bağımsız kendine has özellikler sunması mümkün mü ?
Uzmanlar MySql'deki bu düşüşle oluşan boşluğun yine ilişkisel DB olan MariaDb ile doldurulmuş olabileceğini savunmaktadırlar. Çünkü son dönemde MariaDB iş ilanlarındaki artış %100'ü aşmış durumda . Ama gerçekte öyle mi ? MariaDB o boşluğu doldurmuş mu hemen bakalım...
Grafik 2:
Grafik 2 'de görülüyor ki , MySql'e olan talep artarken , MariaDB aynı süreçte yerinde saymış
Yani bizim sorumuzun yanıtı ilişkisel veritabanlarında değil.Peki Mysql kullanımının azalmasıyla oluşan boşluğu hangi db doldurdu ?
Sorunun yanıtı grafik 3'te .
Evet. NoSql'in 2015-2016 aralığında istikrarlı yükselişi olsa da son dönemlerde o da durgunlaştı. Ama HBase ve Cassandra'nın yükselişiyle , İlişkisel olmayan veritabanlarına doğru bir geçişin olduğunu ve bunun devam ettiğini söyleyebiliriz.
İlişkisel DB'lerdeki durgunluk, MySql'in düşüşü , İlişkisel olmayan DB'lerdeki yükseliş. Gelecek yıllarda bu geçişin hızlanacağını , belki de beklenenden daha kısa sürede İlişkisel DB'lere Elveda diyeceğimiz günlere erişeceğiz .
Herkese Bol bloglu Günler..
Yorumlar
Yorum Gönder